PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR
Nasreddin Hoca’nın hikayesini hepimiz biliriz. Çocuklar Hoca’nın etrafını sarmışlar ve ondan düdük istemişler. Hoca pazara gidecek “ tamam” demiş. Aralarından bir çocuk Hoca’ya para vermiş.
Dönüşte çocuklar düdüklerini almak için hocanın yanına gelmişler. Hoca kuşağından bir tane düdük çıkartmış ve parayı veren çocuğa vermiş.
Diğer çocuklar “ bizim düdükler nerede hocam ? “ diye sormuşlar. Hoca son zamanlarda müzik dünyasını en iyi anlatan meşhur sözünü söylemiş. “PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR.”
Bilen bilir, Lig Radyo’da “Açık Büfe” isimli bir program yapıyorum. Bir radyocu olarak görevimin aslında yeni isimlere yer vermek olduğunu düşünürüm. Var olan şarkıcıları zaten herkes tanıyor. Bizim görevimiz yeni şarkıları, yeni sesleri dinleyiciye tanıtmak. Bu nedenle yeni yüzler, veya bizlerin tabiriyle “no name” isimleri konuk olarak tercih ediyorum.
Fakat son yıllarda albüm veya single albümle o kadar çok isim çıkmaya başladı ki artık yetişme ihtimalimiz yok.
Eskiden bir kişinin şarkıcı olabilmesi çok ama çok zorken, şimdi meşhur olmak sadece paraya bakıyor. Ve bu yüksek rakamlar değil. Paranı biriktir en azından bir saatliğine meşhur olabilirsin.
Hele biraz fazla paran varsa, iyi bir basın danışmanı tutarsın, takipçi satın alırsın, klibini televizyonlarda döndürürsün, radyoda şarkını çaldırırsın. Yaptığın berbat müziği bu kadar reklamla insanlar bir şey zanneder ve bu bir saat, bir yıla kadar uzayabilir.
Bu arada şarkıcı bir kazanç elde eder mi ? Satın aldığı takipçileri nedeniyle bazı işletmeciler veya basit festival organizasyonlarında iş alır. İşletmecilere instagram ve twitter takipçi sayılarından bahsederler. 100.000 üzeri takipçilerinin onu dinlemeye geleceklerinden bahsederler. Bir, iki, hatta üç hafta içinde gerçek ortaya çıkar, dinlemeye on ve on beş kişi gelir sonra şarkıcı sağa sola, “orası zaten iş yapmıyor” der ve yeni bir işletmeci bulmaya çalışılır.
İşin kötü ve hüzünlü tarafı. Şarkıcı bir süre sonra bu takipçileri satın aldığını unutur, kendisinin çok sevildiğini zanneder. Eskisi kadar, yani üç beş ay evveline kadar o kadar ünlü değildir artık iyice çirkefleşir. Eğer bir kadınsa işi bir nebze kolay. Hemen bir sevgili yapıp işi kurtarabilir. Yok eğer erkek bir şarkıcıysa yandı gülün keten helva. Ya siyasete yaklaşacak veya futbol üzerinden vuracak.
Bu zamanda ERKEK olmak zor mirim.
Yapımcılar artık neredeyse üste para alacaklar. Ki, alıyorlar zaten. Basın danışmanlarına yazık. Bu kendini şarkıcı zanneden kişilerin işlerini alıyorlar, radyoculara yayınlansın diye dil döküyorlar, şarkıcı arkadaş kendisinde hiç kusur bulmadan basın danışmanının ne kadar beceriksiz olduğunu tüm radyoculara anlatır.
Mesela ben şarkıcı olmak istersem, ayda 2.000 TL biriktirsem, bir sene sonra sıradan en azından televizyonlarda, radyolarda çalınacak bir single albüm çıkartabilirim. Ayrıca sesimin güzel olması gerekmiyor. Detone olmam hiç sorun değil. Nasıl olsa teknik olarak herşey mümkün.
Aslında yazık olan dinleyici diyeceğim ama müstehak çünkü bu dinleyici çitika muz bile dinlemek için gece kulüplerine gitti. O yüzden artık kaliteli müziği bu kadar çeşit arasından bulmak zor. Bulabilen Nirvana’ya ulaşmış oluyor zaten.
Parayı veren düdüğü çalar, kulağınızın zarını parçalar.
Haluk Kesim
………………………………………………………….
Sosyal Medya Hesapları
Twitter & İnstagram: @halukkesim