KİRLENDİ MÜZİK
Kendi yaşadığın toprağın müziğini bilmeden, toplumun duygusuna hakim olmadan, başak kültürlerin etkisi altında kalarak müzik yapmak asla orijinaline yakın müzik üretimi yapılmasını sağlayamaz. Bizim zengin kültürümüzün derinliğini keşfetmemek yapılan müziğin sadece kaliteli taklitinden öteye gitmez. Oranın kültürü ile harmanlanmak lazım. Orada yaşamak, insanların içinde yaşamak, ortak paydaları iyi analiz edip, toplum dinamiklerine hakim olmak gerekir.
Bir yabancının Türkçe müzik söylemesi gibi olur. Notalar evrenseldir, müzik kişiseldir. Herkesin yaşadığı dünyayı yansıtabilmesi için öncelikle iyi özümseyerek yaşaması lazım. Özünü doğal olarak sunmak için duygularını ve düşüncelerini en saf haliyle karşıya aktarabilmesini öğrenmek gerek.
Doğu müziğinin çeşitli enstrümanlar ile icra edilmesi her zaman Batı’nın ilgisini çekmiştir. Armonilerin makamlar ve komalar ile uyumu sonsuz bir bilgi kaynağı gibidir.
Neden bu kadar sert yazdım. Günümüz soundlarının özensizce sadece radyolarda çalsın mantığı ile sunulmasını bir dinleyici olarak yanlış bulduğum için, bazen can yakmak gerekir. Sanata dünyada verilen değerin maalesef onda biri kendi ülkemizde hiç sayılıyor. Topraklarımızın her kültürü kucaklayarak, bize sunduğu eşsiz hazinenin yok olduğunda mı farkına varacağız. Yeni nesilin neredeyse alt kültürü tanımadığı 2000’li yıllarda, ruhlarımızı saran, beyin kirliliğinin artmasına sebep olan; batı kültürü özenmesinden öze dönerek sıyrılabiliriz.
Müziği bilinçli ve kaliteli tüketmek için, önce temiz bir kulağa, yüksek zevke sahip olmalıyız. Okumalı, tartışmalı, yeniliklere açık, muhakeme gücümüzü yükseltmeliyiz. Elimizdeki zenginliğinin sadece günden güne eriyen seyircisi olarak kalacağız.
EMRE DUYMAZ